Anahtar Parti Çerkezköy İlçe Teşkilatı’nda yaşanan saldırı, siyasetin kirlenmiş yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Ergene İlçe Başkanı Mehmet Bozdağ’ın davetlisi olarak programa katılan Hasan İpek, Anahtar Parti Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı Bahri Demir ve yanındakilerin sözlü ve fiziki saldırısına uğradı.

Bu olay, sadece bir kişiye yönelen şiddet değil; siyasetin nasıl yozlaştığının, nasıl çürüdüğünün kanıtıdır. Çünkü siyasetçi dediğin önce sabır, sonra ahlak ister. Siyaset; insan kazanma sanatıdır. Yumrukla, hakaretle, zorbalıkla siyaset yapılmaz.

Bahri Demir ve ekibine soruyorum:

Eleştiriye tahammülünüz yoksa neden siyaset sahnesindesiniz? Hakarete uğradığınızı düşünüyorsanız, buyurun Adliye orada; Savcılar görev başında. Hukukun yolu açıktır, şiddetin yolu kapalıdır. Ama siz hukuku değil, zorbalığı seçtiniz.

Bugün gazeteciler her gün tehdit ve hakaretle boğuşuyor. Şimdi siyasetçiler de aynı dili mi benimseyecek? Bu tablo, düzenin iyi gitmediğinin en açık göstergesidir. Şiddetle saygınlık kazanılmaz, zorbalıkla siyaset yapılmaz.

TARİH BİZE NE SÖYLÜYOR?

Türkiye siyasetinde şiddet yeni değil. 1970’lerde sokaklarda ideolojik kavgalar, 1990’larda faili meçhuller, 2000’lerde linç girişimleri… Her dönemde şiddet siyaseti çürüttü, toplumu böldü, demokrasiyi zayıflattı. Bugün yaşanan olay da aynı zincirin yeni halkasıdır.

Demokrasi eleştiriden beslenir. Eleştiriyi susturmak isteyenler, aslında kendi çürümüşlüğünü gizlemeye çalışır. Tarih bize gösteriyor: Şiddete başvuran siyasetçiler, sonunda toplumun vicdanında mahkûm olmuştur.

GAZETECİNİN GÖREVİ

Gazeteci olarak söylüyorum: Biz bu kirli yüzü teşhir etmekten geri durmayacağız. Çünkü hakikati yazmak, zorbalığa karşı en büyük tokattır. Bugün Hasan İpek’e yapılan saldırı, yarın başka bir gazeteciye, başka bir siyasetçiye, başka bir yurttaşa yapılabilir. Sustukça sıra herkese gelir.

Bahri Demir ve benzerleri bilsin: Biz susmayacağız. Çünkü demokrasi, sustuğumuz anda ölür.

Haber = Eren Sacak